“Afrika’nın yağmur ormanlarında bulunan cüce bukalemunun nesli tükenme tehdidi altında. Canlı bulunan tür heyecan uyandırsa da popülasyonlarının izole olduğunun ve üremek için artık birbirlerine ulaşamayacaklarının keşfi hayal kırıklığına neden oldu”
Dünyada nesli tükenme tehlikesi yaşayan birçok hayvan var. Bunlardan biri bukalemunlar. Hatta bilim insanlarının söylediğine göre, bukalemunlar dünyadaki en tehdit altında olan sürüngenler arasında bulunuyor. Ayrıca tüm türlerin en az üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Durum böyleyken bilim insanlarını sevindiren bir gelişme yaşandı. Dünyanın en nadide bukalemunlarından biri Afrika’nın yağmur ormanlarında hayata tutunmuş halde bulundu. Neslinin tükenmesinden korkulan bu canlı, aynı zamanda dünyanın en küçük bukalemunlarından biri.
Cüce bukalemunun uzunluğu 5,5 santimetre. Canlı ilk olarak 1992 yılında tanımlandı. Ardından ise hiç fark edilecek şekilde orta çıkmadı. Bunun nedeni olarak doğal yaşam alanlarının çoğunun tahrip edilmesi düşünülüyor.
Canlı bulunan türü, bilim insanları sevinçle karşıladı. Ardından daha fazlasını bulma umuduyla yola çıkan araştırma ekibi birçok cüce bukalemunla karşılaştı. Bu durum sevinci ve şaşkınlığı ikiye katladı.
Ekip ilk saha çalışmasını 2016 yılında yaptı. Ancak tüm bulgular toplandıktan sonra araştırma sonucu yeni yayınlandı. Çalışma, ekibin Malavi Tepeleri’nin mevcut uydu görüntülerini, 1980’lerde çekilen görüntülerle, habitat kaybının kapsamlı boyutunu değerlendirmek için nasıl karşılaştırdığını ayrıntılarıyla anlatıyor.
Yine araştırmaya göre, Afrika anakarasının ormanlarında, kritik derecede nesli tükenmekte olan beş bukalemun türü var. Bunların hepsi orman kayıpları neticesinde yok olma tehdidi altında.
Bundan dolayı bilim insanları, kritik olarak nesli tükenmekte olan türleri çok geç olmadan kurtarmak için acil bir koruma çabası çağrısında bulunuyorlar.
Özellikle orman kaybının üzerinde durmak gerekiyor. Bu kayıplar beraberinde, geri dönüşü olmayan kayıpları getiriyor. Orman tahribatının durdurulması, habitatın geri kazanılması gibi önemli konular dahil olmak üzere birçok önlem almak gerekiyor.
Bu konunun önemi araştırma ekibinin çalışmasında kendini gösteriyor. Araştırma ekibi, bulunan her bir bukalemunun yerini tespit etti. Genetik analiz yapmak üzere erkeklerin kuyruklarından küçük doku örnekleri aldı. Ardından sürüngenleri bulundukları tüneklere geri gönderdi. DNA analizi, onların orman parçalarına hapsolduklarını, birbirlerinden koptuklarını ve üremek için orman parçaları arasında hareket edemediklerini ortaya çıkardı.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin Nesli Tehlike Altındaki Türler Kırmızı Listesi’nde yer alan sürüngenin geleceği belirsiz.
Bu durum tüm ekosistem için risk barındırıyor. Çünkü bir türün kaybı tüm ekosistemi etkileyebilir. Unutmamak gerekir, dengeli ve biyolojik çeşitliliğe sahip bir ekosistem için her türün önemli bir rolü var.