“Bilim insanlarının üzerinde çalıştığı biyonik kol, amputelerin dokunma ve hareket hissini hissetmelerine yardımcı olacak”
Çığır açıcı tasarımlar birçok alanda hayatımızdaki yerini alıyor. Bunun en önemli nedeni bilimsel çalışmalarının beraberinde gelen gelişen teknoloji.
Teknolojik hamleler insanların hayatlarını kolaylaştırmaya devam edecek. Üzerinde çalışılan yeni şeyler oldukça insan hayatı daha kolay hale gelecek. Bunu sağlayacak yeni bir araştırma oldukça önemli bir yere sahip. Özellikle herhangi bir nedenden dolayı uzuvlarını kaybeden insanlar için.
Geleceği şimdilerin bilim kurgularının çok daha ötesinde hayal eden bilim insanları yeni bir icat üzerinde üzerinde çalışıyor. Bu bir biyonik kol. Çığır açıcı biyonik kol, amputelerin dokunma ve hareket hissini duymalarına yardımcı olacak. Ayrıca bu kol, doğrudan beyne bağlı olacak şekilde yerleştirilecek. Böylece biyonik uzvun bağlanması, doğal hareketlere bağlı kesin duyumların iletilmesine olanak tanıyacak.
Bilim insanlarının tasarladığı biyonik kol, uzuv kaybından sonra kaybedilen hayati hislerin yeniden oluşması için küçük robotlardan yardım alacak. Bu araçlar bunu gerçekleştirirken uzuv bölgesindeki kasları titreştirecek. Titreşimin güvenli bir şekilde olması planlandı.
Biyonik kolun geleneksel protezlerin çok ötesinde olduğu düşünülüyor. Öncelikle biyonik kol metal ve gerçekçi cilt tonlarının bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Cihaz, standart bir kibrit kutusunun yaklaşık yarısı büyüklüğündeki güçlü robotlar aracılığıyla bilgileri doğrudan beyne aktarıyor. Kol, düşünceleri eyleme dönüştürürken aynı anda beyne temas ederek o eyleme karşılık gelen duyumları iletebilir. Yapay uzuv, tipik protezlere göre faydalarının birkaç ölçüsünü aynı anda test eden ilk biyonik kol gibi görünmekle kalmıyor. Bu ölçüler aynı zamanda, doğal kolların mekaniğini, onu kullanan amputelerde bilinçsiz refleksleri onarmak için yeterince hassas bir şekilde kopyaladığını gösteriyor.
Geleneksel protez uzuvların bu kadar kusursuz hareketi yeniden oluşturmaları mümkün olmaz. Çünkü manuel şekilde çalışıyorlar.
Bu kolun ise çalışma düzeni daha farklı. Metalik kol üç bileşen gerektirir: sinir uçlarının yeniden düzenlenmesi, bir tür kontrol merkezi olarak çalışan mini robotlar ve biyonik kolun kendisi.
İlki cerrahi bir aşamadır. Bir amputenin kolun sağlıklı kısmındaki kullanılmayan sinir uçları alınır. Sonra bunlar ampütasyon bölgesine yerleştirilir. Daha sonra biyonik kol ampütasyon bölgesine yerleştirilir ve sokete küçük robotlar yerleştirilir. Bu robotlar, hasta kolu tuttuğunda, bölgenin ilgili bölgelerine baskı yaparak artık bağlı olan sinir uçlarını uyarıyor.
Dokunmatik robot sisteminin içindeki her küçük kara kutu, bir sinir-makine arayüzü aracılığıyla kullanıcıya bireysel parmak hissi sağlar.