“Dijital depolama alanında yeni çalışmalar yapılıyor. Araştırmacılar floresan boya karışımları kullanarak verilerin depolanması üzerinde çalışıyor.”
Dijital verileri depolamanın yöntemleri gelecekte değişir mi? Bu soru teknolojinin gelişmesiyle akıllara gelebilir. Çünkü bilim insanları gün geçtikçe birçok alanda yeni yöntemler deniyor. Sırada dijital verileri depolama konusu neden olmasın.
Dijital bilgileri depolamanın yeni ve renkli bir yolu üzerinde çalışan araştırmacılar var. Harvard araştırmacılarının araştırmalarında kullandıkları şey floresan boya karışımları. Araştırmacılar bu neon sıvıları verileri tutmak için kullanmayı düşünüyor. Böylece bunlar daha fazla enerji tüketen, ağır ve hacklenebilir manyetik bantların yerini alacak.
Manyetik bantlar depolama konusunda oldukça etkili. Buna rağmen fiziksel olarak kapladıkları alan çok fazla. Ayrıca bazı güvenlik risklerine sahipler. Enerji tüketimleri fazladır ve bakımları pahalıdır. Özellikle bilginin depolanması için gerekli olan enerji miktarı oldukça yüksek ve artmaya devam ediyor. Çalışma ekibini floresan karışımlara yönlendiren en önemli neden işte bu.
Asıl önemli olan şey çok fazla bilginin depolanırken gereken enerjinin en az düzeyde olmasıdır. Araştırmanın baş yazarı ve Harvard Üniversitesi Kimya Bölümü’nde profesör olan George Whitesides bunun sonucunda varılan fikrin sahibi.
Araştırmanın aşamasında Whitesides ve ekibi, neon boya karışımları yardımıyla bir araştırma makalesini kodladı. Ardından yedi floresan molekülü seçerek bunları satın aldılar. Bunlardan çeşitli karışımlar elde ettiler. Bu karışımlar bilgisayar dili veya bit dizileri için geçerli olan karışımlardı. Daha sonra bu karışımları mürekkep püskürtmeli bir yazıcı yardımıyla bir slaytın küçük bir bölümüne kalıcı olarak noktaladılar.
Ekip yerleştirdikleri bu bilgileri kimyagerlerin yaygın olarak kullandığı floresan mikroskobu yardımıyla okudu.
Burada 14.075 bayt veri yaklaşık 2 inç yani 52 milimetrelik alana sıkıştırıldı. Bu miktarlar manyetik bant kullanıldığında değişiyor. Manyetik bantta bilginin kapladığı alan yaklaşık 2,34 inç yani 59 milimetre oluyor. Fark oldukça küçük. Ama bu fark, daha büyük alanların birleşmesi sonucunda depolama tesislerinde bir ton yer açar anlamına gelir.
Bilgisayar dilindeki ikili kod sistemine göre…
Whitesides ve ekibinin çalışması insanların bilgisayarları kullanma yöntemine dayanıyor. Yani bilgisayar dilindeki 0 ve 1’in oluşturduğu ikili kod sistemine. Bilgisayar dilinde bilgi, 0’lar ve 1’ler bitlerinde saklanır. Sözcükler bu bitlerin belirli dizileriyle oluşur. Cümlelerin oluşmasını ise bu dizilerin uzun kombinasyonları sağlar.
Ekibin yeni oluşturduğu karışımların renkli noktası aynı anda bir grup biti temsil ediyor.
Varsayalım ki dört basamaklı bir dizi için bir karışım yaptık. 1. alan için yeşil, 2. alan için mavi ve 3. alan için pembe ve 4.alan için kırmızı renklerimiz var. Bu renklerden birinin varlığı ‘1’ yokluğu ‘0’ anlamına gelir. Örneğin karışımda yalnızca mavi varsa buradan, 0100 dizisini temsil ettiği anlamı çıkar.
Whitesides şu anda mikroskop bileşimleri artık algılayamaz hale gelmeden önce bir slayt üzerine yerleştirilebilecek neon noktalarının sayısını belirlemeye çalışıyor. Çünkü böylece ikili kodun tam olarak ne kadar sıkıştırılabileceğini anlayabilir. Buradaki amacı kaplanan fiziksel alanı mümkün olduğu kadar sınırlamak ve azaltmak. Ekibin sonraki adımları ise slaytları saklamanın en iyi yolunu öğrenmek.
Whitesides ve ekibinin floresan boya yöntemi dışında da veri depolama alanında çalışmalar devam ediyor. Bir süredir DNA’lardan ilham alınarak veri depolama alanları yapmak için çalışmalar devam ediyor. Bilgi depolama konusunda bakalım önümüzdeki yıllarda neler olacak.