“Güneş Sistemimizde yer alan dev asteroit Kleopatra, büyüklüğü ve görünümüyle oldukça şaşırtıcı. Gökbilimciler yaptığı araştırmayla onun tuhaflığını ortaya çıkardı”
Güneş Sistemimizin içinde veya dışında oldukça ilgi çekici şeyler bulunuyor. Tüm bunların çekiciliğini artırmaya öncelik eden şey onlara biraz daha yakından bakmak. Bu her yeni bakış bir öncekini gölgede bırakacak ilkleri dünyaya sunuyor.
İşte böyle bir bakış geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Bilim insanları Güneş Sistemimizdeki dev asteroitlerden birine daha yakından baktı. Sonuç oldukça şaşırtıcı oldu. Dev asteroit insanlara sanılandan daha tuhaf gözüktü.
Tuhaflığıyla insanları şaşırtan bu asteroidin adı Kleopatra. Asteroidin uzunluğu yaklaşık olarak 270 kilometre. Dev uzay kayasını şaşırtıcı kılan bu uzunluğu ve hafifliği değil. AlexHelios ve CleoSelene adlı iki uyduya sahip olması hiç değil. Onun tuhaf ve şaşırtıcı olmasının asıl sebebi bakıldığında köpeklerin oynadığı kemiğe veya bir dambıla benzeyen görünümü.
Kleopatra büyüklüğü ve şaşırtıcı derecede hafifliğiyle Güneş Sisteminde dikkat çeken bir asteroit. Bilim insanları, bu yüzden onu araştırmak istiyor. Asıl amaç onun hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak. Bu amaç doğrultusunda bir çalışma gerçekleşti. Çalışmanın sonuçları, tuhaf şekliyle beraber bir dergide yayınlandı. Bu aynı zamanda yapılacak yeni çalışmaların da bir basamağını oluşturuyor. Araştırma ekibi, Kleopatra’nın sıra dışı şeklinin daha iyi bir görüntüsünü elde etmek için Avrupa Güney Gözlemevi’nin Şili’de yer alan Very Large adındaki teleskoptan yararlandı. Teleskoptan alınan verilere göre uzay kayasının loblarından biri diğerinden daha büyük. Uzunluğu ise, bazı ülkelerden bile daha büyük.
Kleopatra’ya yönelik yürütülen önceki tahminlere göre kütlesi daha fazla. Ancak Kleopatra’nın önceki tahminlerde belirtilenden üçte bir daha az kütleye sahip olduğu ortaya çıktı. Bu, onun metalik olduğu düşünüldüğünde garip bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Bu tür uzay kayaları, büyük bir darbeden kaynaklanan malzeme biriktiğinde veya yeni bir cisim meydana getirmek üzere bir araya geldiğinde oluşabilir. Araştırmacılara göre, Kleopatra’nın uyduları da benzer süreçlerden geçerek oluşmuş olabilir.
Bunlar gibi henüz tamamen bilinmeyen, eşsiz, şaşırtıcı ve sıra dışı asteroitler var. Her yeni araştırma tuhaf sürprizler yapabilir. Kleopatra bunlardan biri oldu. Bunun gibi çoklu asteroit sistemini anlamak, Sistemimiz hakkındaki bilgilerimizin artmasında bilim insanlarına yardımcı olacaktır.
Belki Kleopatra’nın sürprizleri de henüz bitmemiştir. Bunu öğrenmek için Kleoptra’ya yönelik çalışmalar derinleşerek devam edecek. Daha büyük teleskoplar kullanılarak veya özel görevler planlanarak araştırmalar geliştirilecektir. Bugün ve gelecek için birçok asteroit hakkında yapılacak çalışmaları bekliyor. Bakalım bizlere hangi sürprizleri yapacaklar.