“NASA’nın Mars’ta bulunan Perseverance gezgini, araştırma yaptığı alanın büyük bir göl olduğunu ortaya çıkardı. Bilim insanlarına göre gezicinin bulunduğu yerin yakınlarında eski bir nehir deltası bulunuyor. Burası ayrıca eskiden yaşamın olduğu yer olabilir”
NASA’nın Perseverance gezicisi bir süredir Mars’ta incelemeler yapıyor. Yüzeyden bazı kaya örneklerini toplayan uzay aracı bilim insanlarına önemli kanıtlar sağlıyor.
Uzay aracı araştırma yaptığı yerlerde yaşamın olup olmadığına dair ipuçları arıyor. Mars’ta eskiden yaşam olabileceği ihtimali, bu araştırmanın önemli bir parçasını oluşturuyor.
Bilim insanları, geçmiş yaşamın varlığına işaret eden hayati organik bileşenlerin o alanlarda bulunduğuna inanıyor. Bunu ortaya çıkarmak içinse bir süredir Perseverance gezicisinden yararlanıyor.
Gezegende başarılı bir şekilde görevine devam eden Perseverance, iniş yaptığı alanda büyük bir göl olduğunu ortaya çıkardı. Bilim insanlarına göre gezicinin bulunduğu yerin yakınlarında eski bir nehir deltası bulunuyor. Burası ayrıca eskiden yaşamın olduğu yer olabilir.
Perseverance Mars’ta bulunduğu süre boyunca fotoğraflar çekiyor. Bu fotoğraflar araştırmacılar tarafından inceleniyor. Bu incelemelerden birisinin sonuçları geçtiğimiz günlerde bir dergide yer aldı. Buna göre Mars’ta milyarla yıl önce su akıyordu.
Çalışmada adı geçen isimlerden biri olan jeolog Nicolas Mangold konu hakkında, “Geçmişte bir noktada yüzeyde su aktığını biliyoruz. Ancak bu aktivitenin süresini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu çalışma Mars’ın bir zamanlar kuru olmadığını ortaya çıkardı. Bir zamanlar nehirler ve göller gezegenin büyük bir kısmını kaplıyordu.
Bilim insanları uzun süredir bu durumun gerçekliğiyle ilgileniyor. Bu nedenle NASA, Kızıl Gezegen’de yaşamın izlerini aramak amacıyla uzay aracını gönderdi. Aracın gönderildiği yer olan Jezero isimli krater oldukça önemli. Çünkü araştırmacılar Jezero kraterinin eski bir nehir deltasına sahip olduğuna inanıyor. Burada bir zamanlar suyun var olduğuna inanılması Jezero ve çevresini önemli araştırma yerlerinden biri haline getiriyor.
Burada aynı zamanda eski yaşama dair izlerin bulunabileceği düşünülüyor. Çünkü deltalar, nehrin taşıdığı kaya ve tortulları barındırır. Yani buralarda organik moleküller ve bakteriler. Jezero Krateri’nin böyle bir oluşuma ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde bu tür malzemeler burada kolayca bulunabilir. Bilim insanları işte bu kanıtları elde etmek istiyor.
Araştırmacılar bu alanın yanı sıra Kodiak adını alan bölgeyi de inceledi. Kodiak Jezero Krater’inin yakınlarında bulunan tepe şeklinde bir oluşum. Bu tepe deltanın biraz uzağında yer alan bir parçası. Kodiak, delta erozyona uğradığında bir kısmı ortadan kalktıktan sonra taşınmayan, korunmuş olan kısımdan meydana geliyor. Bu nedenle Kodiak, ana nehir deltasının özelliklerini de taşıyor.
Kodiak benzeri oluşumlara dalgalar ve gelgitler gibi güçlü su akıntıları neden olur. Araştırmacılar bundan dolayı gezegendeki nehir akışının aniden yoğunlaştığını düşünüyor. Bu değişikliğin nedenini araştıran araştırmacılar iklim değişikliğinin yaşandığını tahmin ediyor.
Kodiak’ı inceleyen araştırmacılar eskiden var olan suyun çıktığı yüksekliği de tahmin edebildiler. Tahminlere göre yükseklik yaklaşık olarak 2500 metre. Bu sayı dipteki kaya çizgilerinin incelenmesiyle elde edildi.
Elde edilen tüm bu bilgiler neticesinde bilim insanları yaşam kalıntılarının bulunabileceği bu yerler üzerinde yoğunlaştı. Ancak Kodiak’ın dikey şekli gezicinin kolayca erişimine engel oluyor. Yine de bilim insanları, araştırma yapılabilecek yerleri belirlediklerini söylüyor.